Merhaba,
Aminoasitler gerekli durumlarda glikoz ve glikojene dönüştürülür.
Uzun süren açlık durumlarında glikojen ve depo yağlar tüketildiğinde proteinler kullanılmaya başlanır. Fazla miktarda alınan aminoasitler karaciğerdeki enzimler ile deaminasyon uğrar ve aminoasitlerdeki amino grubunu karbondioksit ile birleşerek vücuttan böbrekler aracılığı ile uzaklaştırılır. Amino grubu uzaklaştırılan aminoasitlerin basit organik kısımları kalır. Basit organik kısımlarında bulunan Glukogenik amin asit karbon iskeleti glikoz ve glkojen sentezi için kullanılır.
Vücudumuza besinler ile birlikte alınan karbonhidratlar basit şekerlere (glikoz, riboz, früktoz), proteinler aminoasitlere ve yağlar yağ asitlerine yani küçük yapı birimlerine dönüştürülür. Gereğinden fazla alınan karbonhidrat, yağ ve proteinler karaciğerde depo edilir ve karaciğer gerekli durumlarda bu molekülleri birbirine dönüştürür.
Kanda belli bir oranda bulunan glikoz molekülü normalin altında veya normal değerin üstünde olduğunda vücutta çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkar. Yeteri kadar glikozun bulunmadığı durumlarda glikoz molekülü karbonhidratların dışındaki kaynaklardan sentezlenir. Yani gliserol, laktat, glikojenik amino asit gibi karbon sahibi olmayan karbon substratlarından glikoz ve glikojen sentezlenmesi olayı gerçekleşir. Bu olaya Glikoneojenez adı verilir.
başarılar