1 görüntülenme
Kısa hikayeler kategorisinde (33.1k puan) tarafından soruldu

Bu soruya cevap vermek için lütfen giriş yapınız veya kayıt olunuz.

2 Cevaplar

(33.1k puan) tarafından cevaplandı
 
En İyi Cevap

Mert Bey oğlu ile birlikte okuyabilmek için hevesliymiş. Bu yüzden üniversite sınavında birlikte dirsek çürütmüşler. İkisi de sınavları başarılı bir şekilde geçmiş ve şehirlerindeki üniversitenin ekonomi bölümünü kazanmışlar. Üniversitede dört yıl baba- oğul geçirdikten sonra artık bir işe atılma zamanı gelmiş.

Yakındaki fabrikada üç tane ekonomist aranıyormuş. İkisi de iş başvurusu için randevusunu almış, takım elbiselerini giymişler. Artık ekonomist olarak çalışmaya hazırlarmış. Çok şanslılarmış ki ikisi de işe alınmış. Bilgilerini, günlük hayatta bilgiyi nasıl kullanabileceklerini gösterince işverenler onları büyük memnuniyet ile işe almışlar.

Mert Bey ve babası zaman geçtikçe farklı statülerde olmuşlar. Mert Bey çabucak ilerleyip yeni sorumluluklar alırken, babası ekonomist olarak kalmış. Babası bu duruma üzülmemiş, Mert'in ne kadar parlak bir çocuk olduğunu biliyormuş fakat insan doğası gereği merak etmiş.

Yönetim kurulundaki yöneticilerden birisi ile sohbet etme fırsatı bulmuş. Sormuş Mert'in babası, "Biz de Mert ile birlikte işe girdik. Fakat şaşırdım, Mert nasıl bu kadar kısa sürede ilerledi de ben ilerleyemedim?". Yönetim kurulu yöneticisi söylemiş "Biz bu fabrikada gelişecek, gelecekte bizim için daha yararlı olacak insanları diğerlerini etkilemesi, diğerlerine de öğretmesi için yeni sorumluluklarla donatırız. Mert çağı gereği birçok şey öğrenmiş. Bilirsiniz, ağaç yaşken eğilir, bu yüzden birçok şey öğrenmiş. Aslında her ne kadar genç olsa da birçok şeyi kolay öğrenebilmesi onun için çok yardımcı oldu." demiş.

İşte böylece Mert ve babası mutlu bir şekilde üreten, mutlu bir şekilde çalışan ekonomistler olmuşlar.

(32.2k puan) tarafından cevaplandı

AĞAÇ YAŞKEN

        Cemil ailesi ile birlikte küçük bir kasabada yaşamaktadır.  Bu kasabada küçük bir evleri ve küçük bir marangoz atölyeleri bulunmaktadır. Cemilin onüç yaşında bir oğlu ( Deniz) ve sekiz yaşında bir kızı (Ecem) varmış.

        Marangozluk yaparak geçimini zar zor sağlarken aynı zamanda çocuklarını da okula gönderiyormuş. Masrafların ağırlığı kendisini yıpratmış ve yormuştur.

        Cemil bey oğlunun geleceği ile ilgili olarak kendince planlamalar yapmıştır. Bu planlarına göre yaz aylarında oğlu Deniz kendisine yardım etmektedir. Hafta sonları yardım etmektedir. Böylelikle hem oğluna bir meslek konusunda eğitmiş olacağını düşünmektedir.

        Bu planla ilgili olarak Deniz ise farklı düşünmektedir. Babasına hafta sonları ve yaz aylarında çalışmak istemediğini söyler.

        Cemil oğlu Denizi karşısına alır ve derki: Oğlum bu mesleği öğrenmek ve bu konuda iyi olman gereklidir. Gelecekteki planları arasında marangozluk olmasa da bu konuda kendini eğitmelisin. Küçükten yani bu yaşlardan marangozluk konusunda eğitirsen gelecekte işler yolunda gitmediğinde kendine en azından tutunacağın bir meslek öğrenmiş olursun der.

        Yani oğlum bu meslek türlerinde küçük yaştan başlanan eğitim daima kazandırır. “ Ağaç yaş iken eğilir” sözü tam bu meslek için söylenmiştir.

        Mesleği öğren ama başka mesleklere doğru yine yelken aç der.

        Deniz babasına hak verir. Tamam baba der ve babasına yardım etmeye devam eder.

 ****://***.odevciler.***/1045/agac-yas-iken-egilir-atasozu-ile-ilgili-hikaye

Başarılar dilerim

Hoş geldiniz, Amacımız Farklı bakış açısı ile sizlere yol göstermek
...