We are thirty people in the class. There are twenty girls and ten boys. There are three rows of desks. Each row has around 12 desks. I sit at the front. My friend Yusuf sits next to me.
Sınıfta otuz kişiyiz. Yirmi kız ve on tane erkek var. Üç sıra masa var. Her sırada yaklaşık 12 masa var. Ben önde oturuyorum. Arkadaşım Yusuf benim yanımda oturuyor.
My best friend İrem sits in the back of the class. Her desk is the last one from left.
En yakın arkadaşım İrem sınıfın arkasında oturuyor. Onun masası soldan en sonuncu.
There is a big black board in front of the class. It is so big that everyone can see it.
Sınıfın önünde büyük bir kara tahta var. O kadar büyük ki herkes onu görebilir.
We do not have a smart screen.
Bizim akıllı tahtamız yok.