KOMŞULUK
Toplumların birlikte yaşamasını sağlayan değerlerden biri yardımlaşma ruhudur. Birbiri ile yardımlaşmayı başarabilen toplumlar daima daha huzurlu ve güçlü olmuştur.
İslam dinimiz toplumsal yaşamın gerekliliğinin farkında olduğu için bayramlar düzenleyerek yardımlaşmayı teşvik etmiştir. Fitre ve zekat vererek toplumdaki düşkün ve yoksullara yardım edilmesini istemiştir. Çünkü toplumdaki bireylerin karınlarını doyması, huzurlu olması aynı zamanda toplumun huzurlu olması anlamına gelmektedir.
Dinimiz toplumsal anlamda güçlü kalmanın temellerini oturtmak istemiştir. Bunun için her Müslümanın önce kendisine sonra çevresine değer vermesi gerektiğini söylemiştir. Kendi karnımızı doyurduğumuz zaman komşumuzun karnını doymasına yardım etmemiz hem komşumuz hem kendimiz için güvenin temelini oluşturacaktır. Yani birlik olmanın duyusunun oluşmasına temel oluşturacaktır.
Toplumsal birliktelikte bencilliğe yer yoktur. Bencillik yapan kişiler toplum tarafından dışlanırken aynı zamanda toplum için tehdit olarak görülebilmektedir. Dinimiz bu gerçeğin ışığında bencilliği yasaklamıştır.
Dinimizde, inancımızda “komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” sözü ile bencilliğimizi bir kenara koyarak yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmemiz önemlidir. Bu yardımlara en yakın çevremizden yani komşularımızdan başlamamız gerektiği söylenmektedir. Çünkü komşumuz huzurlu olmalı ki bizde onlarla birlikte huzur içinde olalım.
Başarılar dilerim